Çocukları ortaokul-lise yaşına gelmiş pek çok anne-baba onları tanımakta zorluk çeker. Babasıyla mümkün olduğunca vakit geçirmeyi seven oğul onunla görünmeyi istemeyebilir. Annesiyle hayatında olup bitenleri paylaşmayı seven kız ona hiçbir şey anlatmayı istemeyebilir. Hatta çocuk ailesini beğenmemeye, söz dinlememeye, ayna karşısında saatler geçirmeye de başlamış olabilir. Üstelik çocuk son 6 ay içinde sakarlaşmıştır da. Artık o ne bir çocuk, ne de bir yetişkindir. Peki ergenlilik dönemiyle beraber neler değişir;
Ülkemizde kızlar 10-12 yaş, erkekler 12-14 yaş civarında ergenlik sürecine girmektedirler.
Bedensel Gelişim: Ergenlik dönemi insan gelişimindeki en hızlı 2 büyüme döneminden biridir. Ergenlik, biyolojik değişimle başlar. En belirgin habercilerden biri boy uzamasıdır. Erkeklerde hem boy hem ağırlık artışı 12-16 yaşları arasında belirgindir. Kızlar ise ergenlik döneminin başında hızlı olan gelişim süre. İçersinde yavaşlar. Ergenlik döneminde kilo artışı kas ve kemiklerin büyümesiyle gerçekleşir. Örneğin çocukluk döneminde kaslar vücudun toplam ağırlığının %30 unu, olgunlaşma sonucunda ise %63 ünü oluşturur. Bu dönemde vücuttaki oranlardaki küçük farklılıklar normaldir. Bunun yanısıra hızlı gelişime henüz adapte olamayan gençte sakarca davanışlar görülebilir. Ergenin fiziğine ilişkin belli bir oranda kaygılar yaşaması, herkesin kendine bakıyor olduğunu sanması, ayna karşısında çok zaman geçirip saçlarıyla kıyafetlerine çok zaman harcaması döneme özgü bir durumdur.
Cinsel Gelişim:Cinsel organların gelişimi, üreme fonksiyonuyla doğrudan ilgili olan temel cinsel özelliklerle, üreme fonksiyonuyla dolaylı olarak ilgili olan (tüylerin gelişimi, göğüs ve kalçaların oluşması gibi) ikincil özellikler biçimindedir. Ergenin cinsel açıdan olgunlaşmasıyla, bedensel değişimleri ve kısa süreler içinde boy atarak büyümesi, hipofiz bezinin hormon salgılamasıyla gerçekleşir. Genç bu fiziksel gelişmelerin etkisiyle karşı cinsi farketmeye, aradaki farklılıkları izlemeye başlar. Unutulmaması gerekir ki ergenlikle beraber karşı cinse duyulan ilgili tamamen normal olmasının yanı sıra gereklidir de.
Bilişsel (Zihinsel) Gelişim:Çocuklar somut olmayan kavramları anlayamazlar. Ergenlikle beraber ise düşüncede yetişkinliğe doğru bir gelişme olur ve kişi gittikçe soyut kavramları kavrar. Genç giderek başkalarının farklı bakış açıları olduğunu anlar ve farklı açılarla düşünebilir hale gelir. Bu durum olaylar olmadan sonuçlarını tahmin etme yeteneğini geliştirir. Bir harekete geçmeden önce içsel olarak bir tartışma yaşayabilme yeteneği kazanmaya başlar. Dünyada olan yegane fikirlerin anne- babasına ait olanlar değil başka düşünce ve davranışlar da olduğunu fark eder.
Duygusal Gelişim:Oldukça uzun ve dengeli bir dönemden sonra genç kendini düzensiz ve dengesiz bir dönem olan ergenlikte bulur. Ergenlik zor bir dönemdir. Kişi pek çok yeniliğe uyum sağlamak zorundadır. Yalnızlıktan duyulan keyifin yanısıra bir gruba ait olmak ister. Anne-babasını hor görürken onların desteğine ihtiyaç duyar. Umutsuz tavırları olmasına rağmen geleceğe coşkuyla sarılıp planlar yapabilir. Bütün bunlar çelişkili duygu ve düşüncelerin bir kısmını oluşturur.
Sosyal Gelişim:Ergenlik kişinin kim olacağına, nelere değer vereceğine karar verdiği kimlik arayışında bir dönemdir. "Onun gibi olmak" istediği kişileri arar ve onları taklit edebilir. Arkadaşlarının onun hakkında ne düşündükleri onun için çok önemlidir. Bu, bir gruba ait olma isteğinden kaynaklanır. Arkadaşlarıyla ilişkisi anne-babasıyla olan ilişkisinden farklı olarak diğerleriyle eşit düzeyde otoriteye sahip olduğu ilişkilerdir. Dolayısıyla bu ilişkiler onun özgürlük isteğini tatmin ederken bir yandan da toplum içersindeki yerini kavramasını sağlar. Bu nedenle bir ergenin arkadaşlara sahip olması gelişimi açısından önemlidir.
Sonuç olarak ergenlik hem ergeni hem de başta anne-babasını olmak üzere çevresi için zorlayıcı bir dönemdir. Ergeni dinlemek, onu kimlik arayışında zorlamadan desteklemek, yargılamadan fikir beyan etmek, ona saygı duymak, süreci biraz daha kolaylaştırmayı sağlar. Unutmamak lazımdır ki nasıl davranırsa davransın aslında anne-babasının desteğine en çok ihtiyaç duyduğu yaşlardadır.