Panik duygusunun insanı nerede ve nasıl yakalayacağı hiç belli olmaz. Bu duygu o kadar ani ve o kadar uç noktada oluşur ki ölüyorum sanırsınız! Öylesine acı verir ki, aynı duyguyu yaşamaktan ölüm kadar korkarsınız. Böylece her nefes alışınızda tetikte olur, tehlikeli durumları gözler ve ani bir atağa yakalanmamaya çalışırsınız. Ölüyor musunuz? Daha da kötüsü deliriyor musunuz? Ne yapabilirsiniz?
İşte bütün bu yaşadıklarınız bir panik atak krizidir.
Panik atak, endişeli ve panik düşüncelerin oluşturduğu büyük korkuların fiziksel yansımalarıdır. Bu korkuların bir nedeni yoktur çünkü gerçek bir tehlike sonucu oluşmamışlardır. Ancak bir kez bu duyguyu yaşadıktan sonra en ufak bir endişe bile gittikçe artan ölçülerde panik, stres ve korku yaratır. Bu nöbetler yorucu, cesaret kırıcı ve sinir bozucudur.
Daha fazla panik atak yaşamamak için umutsuzca mücadele eden insanlar şunları yaparlar:
Panik atak yaşayabilecekleri tüm olayları saf dışı bırakmaya ve kendilerini güvende hissetmedikleri, yardım görmeyecekleri her yerden kaçmaya çalışırlar.
Yeniden yaşayabilecekleri panik atağına odaklanarak, sinyaller beklemeye çalışırlar.
Ancak bu korkular daha büyük korkulara ve daha çok kaçınmaya yol açar, durum gittikçe kötüleşir.
Bu tepkilerin, neden ortada hiçbir durum yokken başladığını bilemiyoruz. Ancak genellikle;
Hastalık,
Hamilelik,
Uyuşturucu bağımlılığı,
İlişkilerde yaşanan sorunlar,
Sevilen bir yakının kaybı,
Uzun süren bir sıkıntı sonrasında karşımıza çıkabilir.
Bu tepkiler birkaç kez yaşandıktan sonra bu kez hep aynı olaylar karşısında ortaya çıkar.
Panik kendinizi kapana kısılmış hissettiğiniz her yerde ortaya çıkabilir.Örneğin:Arkadaş toplantılarında, arabada, tünelde, köprüde,otobüste v.s.
Korkunuzun derecesi günden güne değişiklik göstererek aklınızdan şüphe etmenize bile yol açabilir ve korku yaratan durumla yüzleşmenizi engeller. Öyle bir an gelir ki, bu mekanlarda yanınızda ancak güvendiğiniz bir yakınınız varsa hareket edebilir hale gelirsiniz.
Paniğin ne zaman ve nerede geleceği belli değildir. “Sürpriz Atak” düşüncesi hep vardır ve bu da hastada korkuya sebep olur. Bazı kişilerde bu paniğe kapılacağım korkusu o kadar yoğun olur ki, paniğin kendisinden çok daha fazla korku yaratır.
Fiziksel tepkiler kişiden kişiye değişir ancak genellikle kalp çarpıntısı, göğüs sıkışıklığı, nefes darlığı, baş dönmesi, ellerde ya da ayaklarda karıncalanma, terleme, baygınlık ve titremelerdir.
Düşünceler: “ Kalp krizi geçirebilirim, kendimi ve başkalarını yaralayabilirim, bayılabilirim ya da delirebilirim.
Böylece kısır döngü başlar. Fiziksel tepkilerden korku oluşur, korkudan karmaşık düşünceler oluşur, bu düşünceler daha büyük korkulara yol açar ve sonra daha ciddi fiziksel tepkiler oluşur ve döngü sürer gider.
Davranışlar: Panik kişinin hızla tehlikeli durumlardan kaçmasına neden olur. Kaçındığı zaman, endişeleriniz hafifliyorsa aynı durumla karşılaştığınızda gene kaçınmak istersiniz.
Diğer kaçınma yolu da düşüncelerinizi başka yöne çekmektir.
NE YAPMALI?
Panik oluşturan korkulardan kaçınmak yerine onlarla yüzleşmek gerekir. Bu konuda bize yardımcı olabilecek yöntemler vardır.
Endişenin oluşturduğu fiziksel rahatsızlıkları azaltma,
Düşünce tarzını değiştirme,
Kaçınma davranışını değiştirme.
Endişenin Oluşturduğu Fiziksel Rahatsızlıkları Azaltma
Yaşamakta olduğunuz panik belirtileri, nefes alma biçiminizle yakından ilgilidir. Bir şeye azıcık sinirlenseniz, kısa kısa, normalden hızlı ve zor nefes alırsınız ve böylece belirtiler daha ciddi boyutlara oluşur. Stresli bir işe başlamadan önce düzenli, sakin ve yavaş nefes alın
Kendinize sakinleştirici sözler söyleyin. Örneğin: Sakinleş, rahatla ya da barış. Bazen sizi sakinleştirecek sözcüğü nefesinizi verirken söylemek size yardımcı olur.
Düşünce Tarzınızı Değiştirme
Panik duygusunu arttıran düşüncelerinizi saptayarak onları başka tarafa yönlendirmeye çalışın. Örneğin: “deliriyorum” düşüncesinin yerine, “fiziksel belirtiler yaşıyorum, delirdiğimi düşünmek için hiçbir neden yok” ya da “sanırım bayılacağım” yerine, “daha önce böyle bir durumda hiç bayılmadım, bayılmamı gerektirecek hiçbir durum yok” gibi olumlu düşünceleri üretebilirsiniz.
Bu olumlu düşüncelere, geliştirdiğiniz “sakinleş”, şimdi geçecek”, “yalnızca kalbim çarpıyor, “ölmüyorum” gibi sözler söyleyin bu sırada yavaş ve derin nefes almaya devam edin.
Panik düşünceleriniz yerine çevrenizde neler olup bitiğine dikkatinizi verin.
Korkularınızı, yorgunluk, açlık ya da vücudunuzun kafeine, sıcağa ve havadaki nem oranına verdiği tepkilerden ayırt etmeyi öğrenin böylece panik atağa yol açan bir nedeni daha ortadan kaldırmış olursunuz.
Kaçınma Davranışını Değiştirme
Alıştırma: Panik ataklarınızın oluştuğu mekanlara gitmemek yerine oralara gidip korkularınızla yüzleşebilirsiniz. Eğer gitmekten kaçındığınız yerlere, sizde yarattığı rahatlama hissi fiziksel tepkileri yaşamak ve onlara dayanmayı öğrenmek için giderseniz, aynı zamanda korkunuzu da azaltmayı başarabilirsiniz.
Yüzleşmeye başlamadan önce kaçındığınız durumların listesini yapın. Eğer kaçındığınız durum ve yerler birden fazla ise sizde yarattığı etkiye göre sıralayın. Önce başarma şansınızın yüksek olduğu olaylardan başlayın ve daha sonra zorların peşine düşün.
Amaca küçük adımlarla yürüyün. Örneğin asansörde panik atak krizi geçirmekten korkuyorsanız, ilk denemenizde sadece asansörü inceleyin; ikinci denemede asansörü çağırın ve düğmeye basın ve daha sonraki denemenizde de yavaş yavaş asansöre binin.
Uzm.Psikolog Nevin IŞIK