Bilgisayarlar çağımızda işlerimizi kolaylaştıran, bilgiyi güvenle saklayan ve ihtiyacımız olduğunda onu yeniden karşımıza sunan, internet aracılığıyla ise her konuda bilgiyi en kısa zamanda bulmamızı sağlayan ve en kısasından en uzununa bilgiyi kişiler arasında anında aktarmaya yarayan hayatımızda yer alan olmazsa olmaz aletlerdir. Artık sadece ev ve özel kurumlarda değil, tüm devlet dairelerinde, okullarda ve üniversitelerde tüm iş akışı bilgisayar ve internet üzerinden yapılmaktadır. Dolayısıyla geleceğe hazır gençler yetiştirmek isteyen ana babalar elbette ki çocuklarını bilgisayar ile tanıştırmalı ve çocuklarının ondan olumlu olarak faydalanmasını sağlamalıdır. Ancak ana babaların çocuklarını kaç yaşında bilgisayarla tanıştırmaları gerektiği konusu farklı fikirler doğrultusunda tartışılmaktadır.
            Aslında çocukların ne zaman bilgisayarla tanışması gerektiği zamandan zamana ve kültürden kültüre değişmektedir. Örneğin şuanda iş hayatında olup da orta ve orta yaş üstü birçok insan gençliğinde (lise ve üniversitede) aslında bilgisayar kullanmamıştır. Ancak aynı kişiler çok başarılı birer doktor, avukat, mühendis olmuş ve şu anda aktif bilgisayar kullanabilmektedirler. Yani geçmişlerinde bilgisayar kullanmamak onları mesleki anlamda olumsuz etkilememiştir. Ancak günümüz çocuklarının büyüklere mukayesen çok daha küçük yaşlarda bilgisayar kullanmaları zorunlu / gerekli hale gelmiştir. Çünkü artık taa ilkokuldan başlayarak bilgisayarda bir konu araştırmak, ödevlerini bilgisayar çıktısı formatında yapmak durumuyla karşı karşıyadırlar.
            Çocuklar farklı hız ve nitelikte geliştikleri için çocukları kaç yaşında bilgisayarla tanıştırmamız gerektiği sorusunun kesin bir cevabı bulunmamaktadır. Bu çocuk ve onun gelişimine göre değişebilir. Şahsi fikrime göre bir çocuk en erken 6 yaşında bilgisayarla tanışabilir. 6 yaş anaokulunda hazırlık sınıfına tekabül etmektedir. 6 yaşında bir çocuk yetişkin denetimininde (bir ebeveyn ya da öğretmen ile) bilgisayarda eğitici CD’leri izleyebilir. Örneğin yetişkin kişi çocukla beraber “aaa bak bu yunus balığı, bu bir vatoz balığı, bu bir maymun” gibi hayvan resimlerine ya da meyve resimlerine ya da şekillere (üçgen, daire vs.) bakabilir. Dolayısıyla bilgisayar görsel basit öge ya da yaş gelişimine uygun eğitim CD’leri (örn., hazırlık sınıfında harf çalışmalarını içeren bir CD) izleme amaçlı kullanılmalıdır. Nitekim Türkiye’de bir takım anaokulları programlarına bilgisayar dersleri almaktadırlar. Yine bu yaşlardaki (okul öncesi) çocuklar çizgi film seyredeceklerse bilgisayardan değil televizyondan seyretmelilerdir kanaatindeyim.
Aktif bir şekilde bilgisayar kullanmak (ya da çocuğun kendi bilgisayarına sahip olması) ise yeterli kas-sinir, zihinsel, dil ve okuma-yazma becerilerindeki gelişimin tamamlanmasından sonra olmalıdır. Bu da şahsi fikrime göre 8-9 yaşlarına tekabül edebilir. Dolayısıyla ilköğretim 3.-4. sınıflardan itibaren bir çocuk öğretmeninin ödev olarak verdiği bilmediği bir konuyu ya da kelimeyi internette araştırabilir.
            Kontrollü bir denetim yapıldığı sürece bilgisayar çocuğun gelişimine olumlu katkıda bulunur. Çocuklar bilgisayarı yetişkin kontrolünde kullanmalıdırlar. Örneğin çocuğunuz bilgisayar kullanıyorsa belli etmeden göz ucuyla kontrol etmeli ve bilgisayardan faydalanıyor mu yoksa zarar mı görüyor gözlemlemelisiniz. Bilgisayar kullanımının hem nitelik hem niceliği önemlidir. Yani çocuğun çok uzun süre bilgisayar başında kalması da hem ruhsal hem de fiziksel gelişim açısından zararlıdır. Yanlış bilgisayar ve internet kullanımı çocuk ve ergenlerde oyun bağımlılığı ve chat (sanat sohbet bağımlılığı) gibi takıntılar ve problemler yaratmaktadır. Bilgisayar oyununda aşırıya kaçmanın madde bağımlılığından hiçbir farkı yoktur. Oyun tıpkı uyuşturucular gibi  çocuğun yaşamının büyük bir bölümünü kapsar, ondan başka bir şey düşündürtmez ve çocuğun gerçek hayattan kopmasına neden olur. Ayrıca yanlış kullanılan bilgisayarlar okul başarısızlıkları ve sosyalleşmede sorunlara neden olabilir. Nitekim Acıbadem Hastanesi’nde psikiyatrist Özkan Kobak yaptığı bilimsel bir araştırmada zeka gelişimine pozitif katkıları olan bilgisayarların sosyal gelişmeyi frenlediğini bulmuştur.  Yine bir araştırmada sınırsız ve denetimsiz bilgisayar oyunu ve internetin çocuk ve ergenleri sosyal hayattan uzaklaştırdığını bulmuştur (Kelleci, 2008).
Okul öncesi dönemde bilgisayar kullanımının gerekliliği tartışılan bir konudur. Bu konuda yapılan akademik çalışmalar yetersiz olduğu için kesin bir yargı bulunmamakla beraber okul öncesinde bilgisayar kullanımının hayal gücünü ve sosyal etkileşim becerilerini kısıtladığına dair bulgular vardır. Ancak bilgisayarın okul öncesi dönemde kullanılmasının gerekli olmadığı görüşüne karşılık, okul öncesi dönemde bilgisayarın kullanılmasının çocuklar için yararlı olduğu görüşü de gittikçe yaygınlaşmaktadır. (Cuffaro, 1984, Simon, 1985, Whetsone, 1996, Zembat, 1998, Bayhan ve Uzmen 2000, Sutherland, 2000, Clements ve Saramo 2002).
            Şayet çocuk gerekli (uygun) yaştan önce ana babasından bilgisayar isterse, çocuğa ona neden şuanda bilgisayar alamayacağımızı uygun bir dille açıklamalıyız. Örneğin şu tarz açıklamalar yapabiliriz: “Bilgisayar istemeni anlıyorum, ancak şuanda kendi bilgisayarın olması için henüz erken. Biraz daha büyümen lazım. Ancak dilersen benim (ya da babanın) bilgisayarına beraberce bakabilir, değişik etkinlikler yapabiliriz, olur mu? Büyüdüğün zaman tabi ki bir bilgisayarın olacak/ sana bir bilgisayar alacağız. İlkokula gelince bu konuyu tekrar konuşalım.” gibi açıklamalar yapılmalı, çocukla mutlaka konuşulmalıdır. Unutmayalım ki çocuklar birer bireydir ve bizden her zaman açıklama beklerler.

Şafak Çakmak Yeşilmen
Uzman Klinik Psikolog

*Kelleci M. İnternet ve Bilgisayar Oyunlarının Çocuk Ve Gençlerin Ruh Sağlığına Etkileri. TAF Prev Med Bull. 2008; 7(3): 253-256

  Copyright 2007.Içerigindeki bilgi izinsiz kullanilamaz.
Web Yazilim Çigdem Erdogan